Suriye'de yediğimiz kazıklar

Suriye'de garip ve önemli gelişmeler oluyor. Bunları bir biri ardına sıraladığımızda, Türkiye'nin nasıl bir yalnızlığa büründüğünü, nasıl bir tuzağa düşürüldüğünü net bir şekilde görüyoruz.

Suriye'de yediğimiz kazıklar
31 Aralık 2018 - 22:00
Hangi birini sayalım:

Menbiç'e harekât yapacağımızı bütün dünyaya ilan ettikten hemen sonra ABD, askerlerini aniden Suriye'den çekme kararı aldı. Suriye'de IŞİD'in son kalıntılarını temizleme görevini de Türkiye'nin üstlendiğini öğrenmiş olduk. Dünyanın bu en kanlı örgütünün Suriye'den temizlenmesi görevini neden üzerimize aldığımız ve bunda 'sevinilecek' ne olduğunu da bir türlü anlayamadık.

Ardından tam da Türk askerinin Menbiç'e doğru hareket ettiğine dair haberler yayınlanırken Rusya'dan açıklama geldi: "Amerika'nın boşalttığı yerlere Suriye ordusu girmeli!"

Açıklama yapılır yapılmaz, daha aradan 24 saat bile geçmeden Suriye askerlerinin Menbiç'e girdiğini öğrendik, valilik binasına Suriye bayrağı diktiler.

Menbiç, Suriye toprağı olduğuna göre Suriye ordusunun kendi topraklarına girmesinden doğal bir şey yok elbette ama "YPG'ye karşı savaş hazırlığı yapan Türk askerinin durumu ne olacak?" diye de sormaya başladık endişeyle.

Ardından Suriye ile bir zamanlar kavgalı hatta 'örtülü savaş halinde olan' bazı devletlerin diplomatik ilişki başlattığına dair haberler gelmeye başladı.  

Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikler (BAE), Umman, Kuveyt, Bahreyn ve Katar'ın üyesi olduğu Körfez İşbirliği Teşkilatı (KİK), Mart 2012'de Suriye'deki büyükelçilerini çekme kararı almıştı.

BAE, ani bir kararla Suriye ile diplomatik ilişki başlatma kararı aldı. Şam'daki elçilik binasını açtı.

Sırada Suudi Arabistan başta olmak üzere diğer Körfez ülkeleri var. Eğer Suudi Arabistan da Şam'la diplomatik ilişkiye başlarsa bu bir devrin sonu olur. Zira bir zamanlar Suriye'yi kana bulayan terör gruplarına yardım eden bir ülkenin böylesine geri adım atması, "Suudilerle bu yollarda beraber yürüyen" Türkiye'de şok etkisi yaratır.

Emin olun Cemal Kaşıkçı cinayeti sonrası Türkiye'nin politikalarından rahatsız olan Suudilerin Şam'a elçilik açması eli kulağındadır!

Ardından Mısır Devlet Başkanı Sisi'nin ve Moritanya Devlet Başkanı Abdulaziz'in Şam ziyareti gündeme geldi.

Diğer taraftan da "Suriye'nin 5 noktasında askeri üs bulunduran Fransızlar" eski bakan ve vekillerini Şam'a gönderip temaslarda bulunuyor. 

Yani her an "Batı cephesinden de Suriye ile diplomatik temas için adım atılabilir."

Arap ülkeleri, Afrika ülkeleri, Batı ülkeleri bir biri ardına Şam'a doğru zeytin dalı uzatıp diplomatik temas kurarken Türkiye ise "çok geniş bir Suriye coğrafyasında başta IŞİD olmak üzere terör unsurlarına karşı savaşa girmenin" hazırlığını yapıyor.

Rusya'nın ısrarla 'temizleyin bunları' dediği İdlib'teki on binlerce silahlı militanı ne yapacağımıza" dair soruyu sormuyorum bile.

Bütün bu gelişmelerin aslında tek izahı var: Türkiye, Suriye'ye demokrasi getirmek için yola çıktığı dostlarından bir bir kazık yiyor.

Temennimiz kazık yedikçe aklımızı başıma alıp, 'zarardan dönmemiz.'

Zira 'zararın neresinden dönersek kârdır.'

YORUMLAR

  • 0 Yorum