Tiyatro özgürlüklerin sorgulandığı yerdir

Kitabında her alandan ifade özgürlüğüne vurgu yapan oyunlara yer veren Tezman, “Çünkü tiyatro dünyadaki politik ve sosyal olayları yansıtır; farklı kimlikleri, değişik cinsel seçimleri kucaklar” dedi

Tiyatro özgürlüklerin sorgulandığı yerdir
08 Mayıs 2021 - 10:46 - Güncelleme: 08 Mayıs 2021 - 15:26

Tilda Tezman, çocukluğundan bu yana ilgi duyduğu tiyatroya tutkuyla bağlanmış. Öyle ki yıllardır tüm seyahatlerinin rotasını, hep görmek istediği oyunların sahne takvimine göre ayarlamış. Tabii bu deneyimlerini de tiyatroseverlerle paylaşmayı ihmal etmemiş. Tilda Tezman ilk kitabı ‘Oyunname'nin ardından okurlarıyla bu kez İnkılap Yayınları'ndan çıkardığı ‘Oyunname II' ile buluştu. Yeni kitabının  2012 ile 2020 yılları arasında dünyanın dört bir yanında izlediği oyunlarla ilgili yazılarından oluştuğunu  belirten Tilda Tezman ile hem tiyatroyu hem de kitabını konuştuk…

‘PANDEMİDE BOŞ DURMADIM'

■ Tiyatro neler kattı yaşamınıza?

Tiyatro ışığı ve sevdası çocukluğumdan bu yana yaşamımı aydınlatıyor ve beni besliyor. Tiyatronun şiiri, imgeleri, fısıltıları, maskları, gölgeleri, alkışları, sihri… Hepsi bir arada bana hayal kurmayı ve yaşamı sorgulamayı öğretti. Benim için tiyatro zamansız ve evrensel bir mucize. Sonu olmayan bayramlar tadında bir yolculuk. Hayat devam ettikçe de tiyatro tutkum adına benim için perde hiç kapanmayacak.

Kitapta sahne sanatları alanındaki birikimler ve kritiklere, sade bir üslup ve oyunlara ait ilham veren fotoğraflar eşlik ediyor.

■ Hayatı sanatla iç içe yaşayan biri olarak salgın sizi nasıl etkiledi?

Kapandığımız kabus dolu bir yıldı. Sevdiklerimizden ayrı düşmenin yanında, hayatımızın her alanda kısıtlanması hepimiz için büyük kayıplara ve yıkımlara neden oldu. Bu dönemi bütün kötülüklerinin yanında iyi bir amaca çevirmek için boş durmadım Oyunname II kitabımı derledim ve tiyatroseverlerle buluşturabildim.

■ Pandemiden en çok zarar gören sanat dallarından biri de tiyatro oldu. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

Geçtiğimiz yıl, hayatın her alanında olduğu gibi tiyatro için de kötü bir yıl oldu. Hâlâ tiyatroların, operaların, dans, bale gösterilerinin kapalı olması, bu sektörde çalışanlar için büyük bir yıkım oldu. Sadece bu sektörün yaratıcıları için değil, tüm sanatseverler için de yeni oyunlara, gösterilere ulaşamamak büyük bir eksiklik. İnanıyorum ki, bu zor pandemi döneminin yaralarını sanatçılar ve seyirciler el ele saracak. En kısa zamanda göz göze, oyuncu–seyirci iş birliği ile bu kara günlerin üstesinden gelinecek ve açılacak eski-yeni salonlardan yine alkış sesleri kesilmeyecek.

MEKTUPLARI KİTAP OLDU

■ İlk kitabınız Oyunname'nin çıkış öyküsü nedir?

Ben tiyatro ile çok küçük yaşlarda tanıştım ve büyüsüne kapıldım. Çocukluğumdan itibaren izlediğim oyunlar üstüne notlar alırdım, bir tür mektup diyebiliriz. Özellikle yurtdışında izlediğim oyunlar hakkında yazdığım bu mektuplardan da “Oyunname” ortaya çıktı. Kitaplarımdaki her yazı benim o oyunlarda geçirdiğim 2-3 saatin hatıra defteridir. Meraklıları için aynı zamanda dünya tiyatrosunun değişim sürecine de ışık tutar.

■ Oyunname II nasıl oluştu?

İkinci kitabımı derlemeye başladığımda aklımda tek bir yol haritası vardı: O da tiyatronun bir ifade özgürlüğü platformu olduğunun altını kalın çizgilerle çizmekti. Bu amaçla bir seçki oluşturdum. İlk kitabımdan sonra izlediğim yüzlerce performans arasından her alandan ifade özgürlüğüne vurgu yapan 70'e yakın oyunu derledim. Çok değil, yaşadığımız yüzyılın son 20 yılına hızlı bir bakış atsak, dünyadaki toplumsal ve siyasi çalkantılar, farklı cinsel kimliklere sahip bireylerin varoluş mücadeleleri, cinsiyet ve ırk eşitliği söylemleriyle bile başımız dönebilir. Bütün bunlardan tiyatro da etkilendi ve cesur duruşuyla bütün bu değişimleri özgürce sahnelerinde sergiledi ve sergilemeye devam ediyor. Dünyadaki politik değişimleri, farklı kimlikleri, değişik cinsel tercihleri, otizmi, kadına şiddeti, varoluş sancılarını, doğaya saygıyı benzersiz yorumlarla sahneleyen oyunlardan oluşuyor kitabım.

Tilda Tezman

‘3 BİNİN ÜSTÜNDE OYUN İZLEDİM'

■ Bugüne kadar kaç oyun izlediniz?

Elli yıla yaklaşan bir sürede, kesintisiz bir tiyatro izleyicisi olarak gururla söylemek isterim ki üç binin üstünde oyun izledim.

■ Türk tiyatrosunu dünya tiyatrolarıyla mukayese etmenizi istesem…

Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de tiyatro dönüşüyor. Tiyatroya daha modern bir yorum getirme çabaları var. Farklı disiplinlerle harmanlanıyor tiyatro; müzik, dans, dijital sanatlarla desteklenen oyunlar, güncel bir dil ve farklı bakış açıları ile sahnelenen dünya klasiklerinin modern yorumları olağanüstü performanslarla sergileniyor. Sonuçta değişim kaçınılmaz. Ayrıca büyük ve ödenekli tiyatroların yanında daha küçük ölçekli cep tiyatroları veya oda tiyatroları yükselişte. Bu da çeşitliliğe ve daha cesur bir dünyaya doğru ilerlememizi sağlayacak en önemli gelişmeler arasında bence…

■ Yeni projeleriniz var mı?

Ben büyük bir sinemaseverim aynı zamanda. New York Film Akademisi'nde eğitim gördüm. Sık sık yeni gelen senaryoları okuyorum ve kafa yoruyorum. Sevgili dostum yönetmen Abdullah Oğuz'la bir proje üzerine hummalı bir şekilde çalışıyoruz; en kısa zamanda bu projemizi hayata geçirmeyi hedefliyoruz.

YORUMLAR

  • 0 Yorum