Evrim sürecinde yaşanan 5 kitlesel yok oluş

Canlılığın evrimi sürecinde büyük ya da küçük ölçekli pek çok toplu yok oluş olayı meydana gelmiştir. Beş tanesinin etkisi ve boyutu diğerlerine göre daha büyüktür. Elçin Ekşi'nin Bilim ve Gelecek'in 124. sayısındaki yazısından (1) sizin için derledik

Evrim sürecinde yaşanan 5 kitlesel yok oluş
19 Mart 2020 - 15:20 - Güncelleme: 19 Mart 2020 - 19:55

1Ordovisiyan-Silüryan yok oluşu





 


Ordovisiyan dönemi sonunda, 443,5 milyon yıl önce, tarihin ikinci en büyük toplu yok oluşu gerçekleşmiştir. Tüm türlerin yaklaşık yüzde 60-70’inin yok olduğu Ordovisiyan-Silüryan toplu yok oluşunun nedeni olarak atmosferik karbondioksit seviyesinin düşmesi gösterilir ve özellikle denizel yaşam formları ciddi olarak etkilenmişlerdir. Karbondioksitin düşüş nedeni olarak, volkanik aktivite ya da gama ışını patlaması nedeniyle ozon tabakasının zarar görmesi gibi tezler bulunmaktadır.

2Geç Devoniyen kitlesel yok oluşu





Geç Devoniyen döneminde yaşamış olan Dunkleosteus’un zırhlı kafasının fosili.(2)


375 milyon yıl önce canlı türlerinin yüzde 75 kadarının yok olduğu Geç Devoniyen kitlesel yok oluşunun gerçekleştiğini görürüz. Aslında tek başına keskin bir olay olmayan bu yok oluşta çok etkenli pek çok yok olma olayı peş peşe devam etmiştir ve tam süresi belirlenememiştir. Bu süreçteki yok oluş olayları genel olarak denizel yaşam formlarını etkilemiştir. Küresel soğuma ve okyanuslardaki volkanik aktivitelerin neden olduğu okyanus anoksisi (okyanuslardaki oksijenin tükenmesi) ve deniz seviyesi değişimlerinden kaynaklandığına dair teoriler bulunmaktadır. Bazı istatistiksel çalışmalar, yok oluş hızının artmasından çok, türleşme hızındaki düşüşe dikkat çeker.

3Trias-Jura kitlesel yok oluşu





 


201,3 milyon yıl önce ise dünyadaki türlerin yaklaşık olarak yüzde 70-75’inin yok olmasına neden olan Trias-Jura kitlesel yok oluşuyla boşalan ekolojik nişler sonraki dönemde dinozorların daha baskın hale gelmesine yardımcı olmuştur. Devoniyen yok oluşunun aksine bu olay hemen hemen 10.000 yıldan kısa sürmüştür. Bu yok oluşun nedenlerine dair yaklaşımlardan birisi iklimin aşamalı olarak değişimi ve okyanusların asidifikasyonudur. Ancak bu yaklaşım yok oluşun hızını açıklayamamaktadır. Bu ani yok oluşun nedeni olarak asteroit çarpması da düşünülmüştür, ancak istenen etkiyi yaratabilecek ve bu döneme tarihlenen bir krater henüz tanımlanmamıştır. Yoğun volkanik aktivite ve bazalt patlaması seli de bu yok oluşun nedenleri arasında olabilir.

4Kratese-Paleosen yok oluşu





 


Günümüze en yakın büyük toplu yok oluş ise 66 milyon yıl önce gerçekleşen Kratese-Paleosen yok oluşudur. Bu yok oluş uçamayan dinozorların da ortadan kalkmasına neden olduğu için ilgi çekicidir. Sadece dinozorların değil hayvan ve bitki türlerinin dörtte üçünün yok olmasına neden olmuştur. Çok kısa sürede gerçekleşen bu toplu yok oluş 2010 yılına kadar özellikle “Dinozorlar nasıl yok oldu?” sorusuyla merak uyandırmış, pek çok tartışmanın konusu olmuştur. Ansızın yayılan etkili bir salgın hastalık, yoğun volkanik aktiviteler ve asteroit çarpması bu tartışmalarda en çok gündeme gelen nedenlerdir. Bunların en dikkat çekeni asteroit çarpmasıdır.

5Permiyen sonu kitlesel yok oluşu





 


Günümüzden 252,28 milyon yıl önce 20.000 yıl içinde bilinen en büyük kitlesel yok oluş yaşandı. Yeryüzündeki canlılığın neredeyse yüzde 90’ının yok olmasına neden olan Permiyen sonu kitlesel yok oluşunun nedenleri hakkında pek çok farklı fikir öne sürülmüştür. Genel mekanizmanın, aşamalı çevresel değişimi takip eden ani afet olabileceği tartışılmıştır. Sibirya teraslarındaki bazaltlar, yoğun volkanik aktiviteler, asteroit çarpması, deniz tabanından metan salınımı ve bu süreçleri takip eden sera gazı etkisi bu yok oluşa neden olabilecek ihtimallerdir. Ancak en büyük canlı kaybının nedeni olan bu yok oluşa ilişkin tartışmalarda yeterli kanıtlar sunulamamıştır.

Kaynaklar:

1) Ekşi, Elçin, “Evrim sürecinde yaşanan kitlesel yok oluşlar”, Bilim ve Gelecek 124. Sayı, İstanbul, Haziran 2014.

2) Duranoğlu, Kerem, “Kaybolmuş Canlılar”, Kerem Duranoğlu blog, 10 Mart 2017.

YORUMLAR

  • 0 Yorum