İslamiyet ile Şamanizm Kültürünün Karıştırılması

Şamanizm Türklerin İslamiyet dinini kabul etmeden önce inandıkları politesit bir kültürüdür. Birçok kişinin sandığının aksine aslında Şamanizm iyileştirmeyi temel alan bir ritüeller bütünüdür. Şamanizm kültürünün bir din olup olmadığı tartışması birçok tarihçiyi karşı karşıya da getirmiştir. Bu haftaki yazımda: Çoğu insanın İslamiyette olduğunu düşündüğü ritüellerin aslında Şamanizm kültürüyle doğrudan alakalı olduğu için karıştırılmasından bahsedeceğim.

İslamiyet ile Şamanizm Kültürünün Karıştırılması
01 Ekim 2018 - 09:54 - Güncelleme: 01 Ekim 2018 - 21:20








1Nazar












Nazar olgusu birçok insanın günlük hayatında olan en önemli etmenlerden biri. Peki ya Türk toplumu olarak nazarın varlığına ne zamandan beri inanıyoruz ? Bu sorunun yanıtının kökeni Şamanizm kültürüne dayanmaktadır.

Nazardan korunmak için oluşturulan nazar boncuğu kem gözlerin yaydığı kötü enerjiyi ve ruhların etkisini bertaraf ettiğine inanılır. İslamiyet’de yer almayan bu kültür Şamanizm ile özdeşleşmektedir. Şamanizim kültüründeki öğelerinden biri de ruhlardır. 

Ruhlar ile temasa geçen, onların nerede ve nasıl olduklarını Şamanlar bilmektedir. Kötü ruhların insanların vücudunda belirerek, kem gözlerle bakmasını engellemek için Şamanlar nazar boncuğunu icat etmiştir.

Nazar boncuğu aynı zamanda : “deve boncuğu”, “göz boncuğu” gibi isimler de anılmaktadır. Şamanizm kültüründen gelen nazarinancının yansıması nazar boncuğu günümüz dünyasında Türklerle özdeşleştirilmektedir.





2Gidenin Arkasından Su Dökmek












Bu hareketi yapmamızdaki en büyük motivasyon giden kişinin su gibi gitmesi ve su gibi dönmesini temenni etmemizdir. Aslında bu hareketimiz de Şamanizm kültüründen gelmektedir. 

Şamanlar arasında değerli bir içkinin bir kısmının Tanrılar için yere dökülmesiyle başlayan bu hareket, ölen kişi için bir miktar su dökülmesine dönüşmüştür. Dünyadan göçen kişinin ruhunun geri dönmesi için yapılan bir ritüeldir.

Günümüze kadar gelen bu kültürün asıl anlamı seyahate çıkacak olan kişinin sağ sağlim dönmesi olarak evrilmiştir. Şamanizm kültüründen farklı olsa da içinde barındırığı anlam aslında yine aynıdır: Giden ruhların/seyahate çıkan kişinin, sağ sağlim geri dönmesidir.





3Su İçerken Başı Tutmak












Şamanizm kültüründen kalan en farklı ritüellerden birisi de su içerken başı tutmaktır. Şamanlar, su içilirken insanın aklının başından çıkacağına inandığından bu ritüel gelişmiştir. Bu ritüelin Anadolu’daki İslamiyet inancında bulmak mümkündür. 

Su içilirken kafadaki takkenin düşmemesi için insanlar su içerken başını tutmaktadır. Aynı durum kadınlar için de geçerli olmasının yanında günümüzde daha yaşlı kesim bu ritüeli devam ettirmektedir.





4Kurşun Dökme












Şamanizm kültürünün ruhlarla iç içe olduğunu dile getirmiştik. Kurşun dökmek, kötü ruhlardan birinin çaldığı şansı geri döndürmek için yapılan sihir kökenli bir ritüeldir.

Şamanizm kültüründe kut dökme olarak da bilinen bu ritüel talihi, saadeti geri döndürmek için yapılmaktadır.

Yukarıda bahsettiğimiz nazar olgusunu da ilgilendiren kurşun dökmek, bilimsel olarak da plasebo etkisi göstermektedir. Kurşun döktüren kişiler bu ritüeli tamamladıktan sonra arındıklarını ifade etmektedirler. 

Anadolu’da İslamiyet’in yayılmasıyla kurşun dökme işlemini imamlaryapmaktadır. Ritüel : "tuz çatılmakta", "un yakılmakta" isimleriyle de bilinmekte olup "üzerlik otu” yakılarak dumanı ile tütsülenilmektedir.





5Tahtaya Vurmak












Günümüzde istenmeyen bir olay veya varsayım duyulduğundan kulağımızı çekip tahtaya vurmamızın sebebi de Şamanizm kültüründen gelmektedir. 

Eski Türkler göçebe olarak yaşadıklarında keşfedilmeyen ormanlıklarda kötü ruhların yaşadığı sanılmaktaydı. Kötü ruhların tahtalara sindiğine inanıldığından, bu ruhları kaçırmak için tahtaya vurulmaktaydı.

Aynı zamanda tahtaya vurularak iyi ruhlar olduğuna inanılan doğa ruhları çağırılarak korunma dilenirdi. Bu kültür aynı zamanda Paganizm’de de görülebildiğinden, Avrupa kültüründe de gözlemlenebilmektedir. 

“Knocking wood” veya “touch wood” olarak yabancı dilde de karşılığı bulunan bu davranış Batı kültüründe iyi olan şansın devam ettirilmesi için yapılmaktadır. Ya da iyi olan şansın kötüye dönmemesi için de yapılmaktadır.

Günümüz kültüründe bu davranışın en yakın örneğini Katie Beirne Fallon ve Shaun Donovan’ın Oval Ofis’teki tahta masaya vurmasıyla görmekteyiz.





640 Sayısı









Bu sayı Türk kültüründe her zaman önemli bir yere sahip olmasının yanında Şamanizm kültüründe de önemi ayrıdır. Şamanizme göre ruh, fiziki bedeni 40 gün sonra terk etmektedir. 

Kişi öldükten 40 gün sonra toplanılarak ruhunun rahat etmesi ve eve başka ruhların girmemesi için ayinler yapılarak yas tutulur.

“40’ı çıkmak” teriminin kaynağı Şamanizm kültürüne dayanmaktadır. Yeni doğan bebeğin doğumunu izleyen 40. günde yıkayarak “40’lamak” da Şamanizm’den gelmektedir. 

40 sayısı aynı zamanda 3 semavi dinde de önemli bir yere sahiptir. Hz Musa, Adonai ‘den (Tanrı’dan) 10 Emri almak için Sina Dağı’na 40 günde çıkmıştır. Ya da Nuh’un gemisi selde 40 gün 40 gece gezmiştir.

Türk kültüründe ise 40 gün 40 gece düğün olması, Manas Destanı’nda anlatılan Alp’lerin yanında 40 çora olması, Dede Korkut Hikayeleri’nde 40 akça olarak geçen metinlere rastlanması Şamanizm kültürüne dayanmaktadır.




7Mevlit Okumak









Listemizde en çok İslamiyet ile bağdaştırabileceğimiz mevlit okunması da Şamanizm kültüründen kalan bir ritüeldir. Dini ritüellerin müziksel akışa ve melodiyle yapılması İslam dininde Arapların yaşantısında yoktur.

Kur’an-ı Kerim’in müzikle okunması adeti de Arap kültüründe yoktur. Türkler İslamiyet’i kabul etmeye başladıktan sonra Şamanların dini ritüellerinde kullandıkların davul ve çalgıyı adapte etmiştir.

Mevlit okumak olarak bilinen olgu, 1409-1417 yıllarında Süleyman Çelebi’nin Tanrı’ya olan sevgisini anlattığı şiirin melodiye dökülmüş halidir. 




8Sağ Ayak









Kapıdan girerken veya çıkarken önce sağ ayağın atılması Şamanizm kültüründen kalan bir davranıştır. Sol ayakla geçmenin kişiye uğursuzluk getireceğine inanıldığı için önce sağ ayak öne atılırdı.

Kökeni Şamanist kültüre dayansa da İslamiyet’de de sağ el veya sağ ayak Hadis-i Şerif’lerde geçen metinlere göre kutsal sayılmıştır. Kişiye bereket getireceği, işinin rast gideceği gibi anlamlar da yüklenmektedir.

Daha ayrıntılı bilgi almak isteyenler için buraya bir link bırakıyorum: http://www.kuranikerim.com/kutubi-sitte/3570.html




9Allah Yukarıdadır









Daha önceki yazımda da bahsetmiş olduğum üzere Şamanist zamanlarda Türkler Kök Tengri’i tek yaratıcı olarak varsayılmaktaydı. Göçebe olarak yaşayan Türkler, uçsuz bucaksız bozkırlarındaki gökyüzünü tanrılaştırarak kutsal bir anlam yüklemişlerdir.

Kutsallaştırmanın sonucunda Kök Tengri gökyüzüyle özdeşleştiğinden yapılan dini ritüellerde hep gökyüzüne bakılmaktadır.

“Allah yukarıdan bakıyor” ifadesinin kökeni Kök Tengri inancına dayanmaktadır. Dua ederken ellerin gökyüzüne açılarak yukarıya bakmak bu şekilde açıklanmaktadır.

Türk müslüman kesimde dua okunurken ellerin yukarıya doğru tutulması da Şamanizm kültüründen gelmektedir. Zira İslamiyet’e göre Allah yukarıda değil, her yerdedir.




10Mezar Taşı









Mezarlar taş dikilmesi ve mermerlerle donatmak ve çiçeklerle donatılması İslamiyet’den değil, Şamanizm kültüründen gelmektedir. 

İslamiyet’de tam tersine: ölen kişinin cesetinin en kısa sürede toprağa gömülerek doğada kaybolması sağlamaktır.

Şamanlarda ise yüce olarak kabul edilenlerin ölümlerinden sonra ruhlarından medet ummak ve mezarlarının kutsanışı mevcuttur.

Orta Asya Türkleri’nde rütbeli kişilere kurgan denilen büyük mezarlar yapılırdı. Mezar kültürü Türkler’in İslamiyet’e kazandırdığı bir olgu olmasının yanında türbe ziyareti de mezara verilen önemi göstermektedir. 

Dolayısıyla sanılanın aksine, türbe olgusunun ortaya çıkışı Şamanizm kültüründen gelmektedir.





Post Pagination

 


 


YORUMLAR

  • 0 Yorum