Sisifos; tanrılar tarafından lanetlenip cezaya çarptırılmış ilk insanoğludur mitolojide.
'Tanrılar Sisifos'u bir kayayı durmamacasına bir dağın tepesine kadar yuvarlayıp çıkarmaya mahkum etmişlerdi. Sisifos kayayı tepeye kadar getirecek, kaya tepeye gelince kendi ağırlığıyla yeniden aşağı düşecekti hep..Tanrılar böylelikle, yararsız ve umutsuz çabadan daha korkunç bir ceza olmadığını düşünmüşlerdi.
Sisifos; zorluklarla büyük çabalarla zirveye taşıdığı bu kayanın bir kaç saniye içinde aşağıya düşüşüne bakar yeniden çok büyük çilelerle hedefin yolunu tutardı.
Homeros'a göre Sisifos ölümlülerin en bilgesi, en akıllısı idi.
Albert Camus ise şöyle yorumlar bunu. 'Böylesine taşlarla didinen bir yüz taşın ta kendisidir. İnsan, anlamsızlığa ve tüm baskılara rağmen yaşamı yenmek zorundadır. Kahraman: bilinçlidir. Her şeyin tükenmediğini, tüketilmediğini öğretir bizlere. Sisifos'un sessiz sevinci'de bundandır.
Kimi günlerde dönüş acı içinde' de, sevinç içinde de geçebilir.
Yeryüzünün görüntüleri us'a fazla takıldığında, insanın yüreğinde keder yükselir 'kaya gibi dayanıklı' dediğimiz insanın yenilgisidir bu!
Onun içindir'ki Sisifos bilinçlidir.'
Sisifos; bıkmadan usanmadan denileni yaparken mücadele ile yaşanacağını biliyordu.
Bazı görüşlere göre 'de; ' Sisifos yenilir ve acı çekmeye devam ederse bu tanrıların zaferi olur, ancak o direniş gösterirse zafer onundur.
Yani; var oluş kavgası kendi olma, ya da olamama kavgasıdır. (Kierkegard)
Siz hiç var oluş kaygısına girdiniz'mi?
Girin! Kişinin kendisi olma durumu özgürlüklerin en güzelidir zira.
Sevgilerimle.
YORUMLAR