COVID-19 her evin kapısından içeri girmeye çalışıyor gibi

Son günlerde yakınlarımla, arkadaşlarımla, meslektaşlarımla diyaloglarımda giderek genişleyen bir yer tutmaya başladı yeni COVID-19 vakaları.

COVID-19 her evin kapısından içeri girmeye çalışıyor gibi
12 Ocak 2022 - 10:10 - Güncelleme: 12 Ocak 2022 - 14:51

Kiminle konuşsam, muhatabım ya COVID-19 geçirmiş oluyor ya da bir yakınının virüse yakalandığını, hatta evde karantina durumunun yaşandığını anlatıyor. Yoğun bakımda tedavi altına alınan vakalar da var rastladıklarım arasında.

COVID-19 ülkemizde 2020 yılı mart ayından bu yana hüküm sürüyor. Salgın, muhtelif dalgalar halinde seyretti bu geçen süre zarfında. Bundan önceki dalgalarda bugün gözlediğimiz ölçüsünde bir vaka yoğunluğuna tanıklık etmemiştik günlük hayatımızın akışı içinde.

Örneğin, geçen hafta sekiz yaşındaki yeğenimin gittiği ilkokulda sınıfındaki iki öğrenci COVID-19 çıkınca, çevrimiçi eğitime geçtiler ve derslere evden devam edildi. Neyse ki dün sınıfında yeniden yüz yüze eğitime dönüldü ve bizimki de okuluna gidebildi.

‘ÖNCE STÜDYODAKİ TOZDAN ZANNETTİM’

Bu arada, geçen pazar günü virüse yakalandıklarını öğrendiğim iki meslektaşıma WhatsApp’tan “Geçmiş olsun” mesajı gönderdim.

Her ikisi de kadın olan bu meslektaşlarımdan birincisi (48), virüse yakalandığını geçen cuma günü fark etmişti. Hepsi BioNTech olmak üzere üç aşılıydı üstelik. “Geçen cuma günü ofiste boğazımda gıcık oldu. Herhalde stüdyodaki tozdandır, dedim. Akşam eve geldiğimde bizimkilerle yemek yerken tat ve koku alamadığımı, bir gariplik olduğunu fark ettim. Ertesi sabah ailece hastaneye gidip test yaptırdık. Sonuç, ben ve annem pozitif, kız kardeşim ve babam negatif çıktı” diye anlattı.

İlginç olan, başka hiçbir belirtinin olmamasıydı. Dün kendisiyle sohbet ederken “Koku ve tat duygusu hâlâ gelmedi, biraz zaman alıyormuş. Ama öksürüğüm yok. Bir de bugün ilk kez sırtımda ve göğsümde bir ağrı hissettim” dedi. Yine de durumu çok sıkıntılı görünmüyordu. “Evde hepimiz bir odaya çekilmiş vaziyette yaşıyoruz” diye anlattı içerdeki görüntüyü.

‘AĞIR GRİP SEMPTOMLARI İLE BAŞLADI’

İki BioNTech’li diğer meslektaşımın (38) durumu farklıydı. Yılbaşı gecesi aile fertleriyle yedikleri yemekten sonra 1 Ocak Cumartesi günü bazı hafif belirtiler fark etmiş, önemsememiş, ancak 2 Ocak Pazar günü ateş, bitkinlik, kas ağrısı şeklinde ağır grip semptomları baş göstermişti. Ayrıca sesi gitmiş, tat ve koku duyuları da zayıflamıştı. Şüphelenip test yaptırınca COVID-19’a yakalandığını öğrenmişti.

Yılbaşı gecesi birlikte olduğu beş aile ferdinden üçü de sonradan testte pozitif çıkmıştı. Ancak kendisi zamanlamaya baktığında virüsü yılbaşı yemeğinden önce aldığını tahmin ediyor. Neyse ki ağır bir şekilde geçen bir hafta sonrasında artık daha iyi hissediyordu. Önceki gün yeniden test yaptırmış ve dün sabah negatif çıktığı bilgisi kendisine iletilmişti. Hâlâ biraz ağrısı vardı, “Ancak geçen haftaki ağrılarımla kıyaslanamaz” dedi.

Ayrıca, “Aslında bir kişisel bir tecrübemi de paylaşmak istiyorum. Yaşadığım tecrübe bana temizlik, maske ve mesafeye riayet etmekle birlikte vücut bağışıklığının da güçlü tutulması gerektiğini söylüyor. İyi beslenerek, dinlenerek, vitamin alarak, uykuya dikkat ederek bağışıklığı güçlendirmek şart. Bu benim bir hissim” diye ekledi.

BİR EVDEN YOĞUN BAKIMA İKİ HASTA

Önceki gün gazetedeki bölüm müdürü arkadaşlarımdan birini işle ilgili bir konu nedeniyle aradığımda ve nasıl olduğunu sorduğumda, yaşlı dayısı ile kuzeni virüs nedeniyle yoğun bakımda olduğu için kendisinin çok kaygılı olduğunu fark ettim.

Kronik kalp yetmezliği olan 4 Sinovac aşılı 85 yaşındaki dayısı 10 gün kadar önce halsizlik şikâyetiyle ambulansla hastaneye gitmiş, yapılan testte COVID-19 çıkmıştı. On gündür yoğun bakımdaydı.

Dayısıyla birlikte yaşayan kuzeni (59) de testte pozitif çıkmakla birlikte kendisine önce evde istirahat etmesi söylenmiş, iki gün sonra ses kısılması, titreme, ateş, bitkinlik gibi belirtiler ortaya çıkınca hastaneye kaldırılmıştı. O da babası gibi bir devlet hastanesinde yoğun bakımda tedaviye alınmıştı. İki Sinovac, iki BioNTech aşısı olmuştu.

Bu arada, kız kardeşi (46), onun kocası (48) ve yeğeninin (9) de virüsü geçen hafta evde hafif ateşle atlattıklarını anlattı. Kız kardeşi ve onun eşi çift BioNTech aşılıydılar.

‘AYAĞA KALKINCA HEMEN YORULUYORUM’

Tam telefonu kapatıyordum ki, gazetemizin yöneticilerinden birinin de COVID-19’a yakalandığını kendisinden öğrendim. Hemen bu arkadaşımızı (50) aradım. Üç BioNTech’liydi.

“Cumartesi sabahı uyandıktan sonra birden geldi” diye söze girdi: Çok hızlı burun akıntısı başladıAniden genzimde bir yanma hissettim. ‘Ne oluyor?’ dedim. Akşama doğru ateşim 38.8’e çıktı.”

İlginç olan, evde COVID-19 test kiti bulunduğu için bu testi yaptıklarında sonucun “negatif” görünmesiydi. Ertesi sabah belirtilerde bir değişiklik olmayınca, aradıkları bir laboratuvardan gelen bir görevli kendisinden sürüntü aldı. Akşam gelen telefonda kendisine pozitif olduğu bildirildi.

Cumartesiyi başlangıç aldığımızda dün virüsle serüveninde dördüncü günüydü. İlaç olarak yalnızca ateş düşürmek için “Parol” alıyordu. “Almadığımda ateşim hemen yükseliyor. Halsizliğim gitmedi, genzimde tıkanıklık var, ara sıra aksırıyorum. Yattığım zaman bir sorun yok ama ayağa kalkıp hareket etmem gerektiğinde hemen yoruluyorum ve yatma ihtiyacı hissediyorum. Yine de pazar gününe kıyasla daha iyiyim. Geçen pazar ağrıların şiddeti 7 ise şu an 3’e inmiş durumda” diye ekledi.

Virüsü nereden almış olabileceğini sorduğumda, “Geçenlerde annemi kontrolleri için hastaneye  götürmüştüm. Herhalde hastanede aldım” diye yanıtladı. Evdeki bir odada kendisini eşi ve oğlundan tecrit etmiş durumda bilgisayarı üzerinden gazetedeki mesaisini de yürütmeye devam ediyor.

EVDE HER ODADA KARANTİNA

Gazetede yakın bir şekilde çalıştığım bir editör arkadaşımın durumunu da bir haftadır yakından izliyorum. Çünkü, kocası ve oğlu evde COVID-19 nedeniyle karantinadaydı.

Onların öyküsünde virüs Ankara’daki bir üniversitede okumakta olan oğullarının (21) bundan iki hafta kadar önce İstanbul’a gelmesinden sonra kendisini göstermiş bulunuyor. Oğlunun nezle belirtilerinden şüphelenip yaptırdıkları test pozitif çıkmıştı. Kısa bir süre sonra eşi (60) de benzer belirti göstermiş ve o da COVID-19’a yakalanmıştı. Her ikisi de çift BioNTech’li.

Bunun sonucunda ikisi de evin birer odasında karantinya girmişti. Oğlu, önceki gün PCR testinde negatif çıktı ve Ankara’ya döndü. Eşi de cep telefonundaki “HES” uygulamasında normale dönmüş görünmekle birlikte, henüz kontrol testini yaptırmış değil. Evde izolasyonu devam ediyor. Testi bugün yarın yaptırmak üzere.

Evet, evde ortak alan kullanmamaya çalışarak oldukça sıkıntılı bir hafta geçirdiler. İyi haber, bizim editör arkadaşımızın virüse yakalanmamış olması. Bu süre zarfında evden bilgisayar başında mesaisini sektirmeden yürütmüş olduğunu da not edelim.

EVİN OĞLU YÜZME YARIŞLARINDAN ÖKSÜREREK GELİNCE

Yine gazeteden bir başka meslektaşımın durumunu da aktarmazsam eksik kalır. Buradaki COVID-19 öyküsü de yüzücü olan üniversite hazırlık sınıfı öğrencisi (18) oğullarının, kulübün takımıyla İstanbul dışında 10 gün süreyle müsabakalara katıldıktan sonra 30 Aralık günü eve halsiz bir şekilde ve öksürerek gelmesiyle başladı. Önce oğlu, ardından benzer belirtiler gösteren eşi (52) pozitif çıktı. Eşi üç, oğlu ise iki BioNTech aşılı.

Benzer bir durum burada da tekrarlandı. Baba ve oğul evde karantinaya girerken, bizim meslektaş mesaiye devam etti. Önceki gün oğlunun PCR testi negatife geçti. Eşi henüz test yaptırmış değil. Bizim arkadaş virüse yakalanmadan atlatmış görünüyor. Dün kendisiyle sohbet ederken “Hem çalışıp hem de bizimkilere bakmak çok kolay olmadı doğrusu” diye konuştu.

OMİKRON DALGASININ FARKI

Çok yakın zaman kesiti içinde çevremden tanık olduğum COVID-19 vakalarından verdiğim bu örnekler ciddi derecelerde bir yoğunlaşmaya işaret ediyor.

Yoğun bakımdaki istisnalar bir tarafa bırakılırsa, örnek olarak aktardığımız bütün bu vakaların neredeyse hepsinde aşılamanın iyi bir oranda çıkmasının, virüsün etkilerinin önemli ölçüde baskılanmasına yardımcı olduğunu gözlüyoruz.

Özetle, Omikron dalgasıyla birlikte COVID-19, galiba artık her evin kapısından içeri girmeye çalışıyor, hatta giriyor. Kapıyı sıkıca kapamak şart.
 

Sedat Ergin

YORUMLAR

  • 0 Yorum