"Deme niçin şu şöyle, yerincedir ol öyle"

Görünen o ki (Geleceği yalnız Allah bilir, bizimkisi görünen köyün hikayesi) ABD savaşa dahil olacak, hem de, Irak’ı işgal senaryosunda olduğu gibi,

"Deme niçin şu şöyle, yerincedir ol öyle"
16 Haziran 2025 - 09:57 - Güncelleme: 17 Haziran 2025 - 09:23

Evet, Erzurum’lu İbrahim Hakkı (RA) ne diyordu, “Tevfizname”sinde: “Deme niçin şu şöyle / Yerincedir ol öyle / Bak sonunu seyreyle / Mevla görelim neyler / Neylerse güzel eyler

Görünen o ki (Geleceği yalnız Allah bilir, bizimkisi görünen köyün hikayesi) ABD savaşa dahil olacak, hem de, Irak’ı işgal senaryosunda olduğu gibi, 11 Eylül benzeri bir “Sahte bayrak” saldırısının ardından. Her savaşta Şeytanın dostlarının açtıkları ateşte ilk vurulan hakikattir, bunu unutmayalım. Ve bilelim ki, bize hayır gibi gelen şeylerde şer, şer gibi gelen şeylerde Allah (cc) hayır murat etmiş olabilir. Biz bilmeyiz Allah (cc) bilir. “Artırılmış sanal gerçeklik” dünyasında, servis edilen haberler konusunda ihtiyatı elden bırakmamak gerek.

ABD ve Batı bloku öyle anlaşılıyor ki İsrail’in yanında, Rusya, Çin, Pakistan’ın ve Kuzey Kore’nin desteklediği İran’a karşı saldıracaklar. Vekalet savaşlarının yeni adresi İran ve Ortadoğu dedikleri bu coğrafya olacak. Türkiye adeta Siyonistler tarafından coğrafi ve askeri bir izolasyonla bu merhalede var. olan çatışmanın dışında tutulacak. İsrail ne zaman Mescid-i Aksa’ya saldırırsa, o zaman Türkiye Yunanistan tarafında Ege’de karasuları ve adalar üzerinden sıkıştırılacak.

Bakın, Nisan 2025’de başlayan 12 gün süren “Iniochos 2025 Hava Tatbikatı”na Yunanistan, İsrail, ABD, Kıbrıs Rum yönetimi, Fransa, Hindistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, İtalya, İspanya katıldı. Bu koalisyona İngiltere, Almanya, Mısır, Ürdün, Azerbaycan ve Bahreyn’i de eklemek gerek. Bu ülkelerin hepsi, bu savaşta İsraille birlikte hareket ediyor. Yunanistan’ın ev sahipliğinde gerçekleşen bu hava tatbikatında savaş uçakları, hava savunma sistemleri, helikopterler ve nakliye uçakları yer aldı. İsrail’in G-55, Katar’ın F-15 ve BAE’nin Mirage uçakları gibi çeşitli hava unsurları kullanıldı. Bunun anlamı, aslında bu tatbikat, İsrail’in yanında savaşa katılması muhtemel askeri unsurların uyum ve koordinasyonlarını test etmekti. Yunanistan, İsrail, ABD Şubat 2023’te de, hazırlık, başlangıç ve sonuçlandırılması yaklaşık 2 Hafta süren “Thracian Cooperation-23 Tatbikatı” aslında “Iniochos 2025 Hava Tatbikatı”nın öncüsü mahiyetinde idi. Batı Trakya’da, Türkiye sınırına yakın (İskeçe’de, sınıra 60 km mesafede) gerçekleştirilen bu tatbikat, kara kuvvetleri odaklıydı ve yaklaşık 700 asker katıldı. Tatbikat, kalabalık mahallelerde çatışma, gece savaşları, lojistik ikmal, topçu ve sınır koruması gibi senaryoları kapsıyordu. Ve bu tatbikatta da Türkiye yoktu. ABD’nin bölgeye gelişi ABD’nin Yunanistandaki Dedeağaç (Alexandroupolis) Üssü’ndeki askeri varlığını 2019’dan itibaren güçlendirmeye başladı. Yunanistan’ın ABD tarafından Ukrayna’ya Yardım için Lojistik Kullanımı projesi, 24 Şubat 2022’de Rusya’nın Ukrayna’ya girmesiyle birlikte hız kazandı ve ardından Dedeağaç Limanı, ABD’nin Ukrayna’ya silah ve mühimmat sevkiyatında önemli bir merkez haline geldi.

12 Temmuz 2022’deki Hava Tatbikatına ne hikmetse ABD katılmıyor. Bir gün süren bu tatbikata Sadece İsrail ve Yunanistan katılıyor.. Çünkü Yunanistan ve İsrail hava kuvvetlerinin uyum performansı test ediliyordu. İsrail hava sahasında gerçekleştirilen bu tatbikat, it dalaşı ve yakıt ikmali senaryolarını içeriyordu. İsrail uçakları Yunan F-16’larına yakıt ikmali yaptı ve Ölü Deniz üzerinde uçuşlar gerçekleştirildi. ABD’nin Ukrayna üzerinden bölgeyle ilgisi, 2021 sonlarında NATO’nun Rusya’ya karşı hazırlık toplantıları ve “ABD-Yunanistan savunma işbirliği” görüşmeleri kapsamında başlamıştı. Bu görüşmeler, 5 Ekim 2019’daki “savunma anlaşması”nın devamı niteliğindedir ve 2021-2022 kış aylarında Ukrayna odaklı olarak yoğunlaşmıştır.

İlginç bir şekilde İsrail başından beri işin içinde. Bu gün de ABD, buradaki askeri ekipmanlarını yed-i emin olarak İsrail’e bırakıyor. İsrail de bu üs, tesis ve donanım ve teçhizatı, mühimmatı, Yunanistan’la birlikte kullanma hakkına sahip oluyor. Aynı şekilde Kıbrıs Rum Kesimi de bu projenin parçası haline getiriliyor. Yani TürkiyeGüneyde Kara’dan KCK/PYD ile, Denizden, Kıbrıs Rum kesimi ve MEİS üzerinden Batı’da Yunanistan ve Ege adaları üzerinden, Kuzey’de Ukrayna ve eğer Rusya geriletilirse, Kırım’dan başlayarak Gürcistan’a kadar uzayacak olan Hazara Devleti üzerinden ve Doğu’da, İran’ın dağılması halinde Birleşik Azerbaycan üzerinden İsrailin örtülü ve pasif (!?) bir kuşatması ile karşı karşıya. Dikkat etmek gerek, eğer bir gün İsrail Mescid-i Aksaya saldıracaksa, Yunanistan artık Nükleer kapasiteye sahip bir ülke(!?) olarak (İsrail’den taşınan Atom bombası), mesela karasularını 20 Mil’e çıkartarak Türkiye’nin başına bela olacaktır. Ve zaten içeride başımızın belası bir Chabat var. Bir de Yerli ve Milli Epstein dosyaları var! Ülkemizde, bölgedeki bütün Amerikan üslerinden daha fazla sayıda üs, ve askeri tesis bulunuyor. Biz “uysal koyun” olarak yarım asırdır AB kapısında bekletiliyoruz. “Batı’ya kalkan tren” bu anlamda yarım asrı geçti menziline varamadı. NATO tehlikenin rengini Kızıl’dan Yeşil’e çevirdi ama, biz Saratoga ve Muavenet dersini iyi çalışmadığımız için, biz “ucuz asker deposu” (!?) olarak batının refah ve mutluluğunun güvenliğinin bekçisi, bir savaş paratöneri, batı’nın sıçrama tahtası olarak görevimizin başındayız. Dahası, ABD’nin Osmanlı Milletler topluluğu bakiyesi ülkelerin sınır, rejim ve iktidarlarını değiştirmek için başlattığı Büyük OrtaDoğu projesinin eş başkanıyız!?. (Sahi, Netanyahu, Osmanlının dirilişinden bahsediyordu değil mi J Bu hangi Osmanlı acaba, Tekinalp’in örgütlemeye çalıştığı İsrail’in koruyucusu olacak bir Osmanlı olmasın bu. Şerif Hüseyin bunu başaramamıştı. Hedefleri: İsrail’in koruyucusu olan bir Türkiye ve yeni bir Hilafet!)

Bu konu çok uzun da, kısa kısa sual-i mukadderlere değinmeye çalışayım: İran ve bölgemiz üzerinde çok fazla plan var. Plan içinde bir plan. İslam dünyası yöneticileri sadece seyirci, figüran rolü üslenmiş. Sadece kınamakla, daha sert kınamakla yetiniyorlar. Görünen o ki, Yahudiler vadedilmiş topraklar için Türkiye dahil pek çok ülkeyi ateşe atma peşinde. Bu senaryo bu bölge ile başlayıp, bu bölgede bitmiyor. Bu savaşı Global bir savaşa dönüştürmek istiyorlar.. Zaten Global Resetçiler de bunu istemiyor mu? Şunu görelim, artık tek bir Amerika, tek bir İngiltere, tek bir AB ya da İsrail yok. Türkiye’de öyle, İran da, Rusya da, Çin de. Devletler ve siyaset paramparça oldu.. Yarın ABD’de bir iç savaş çıksa sürpriz olmayacak. Önümüzdeki 2 hafta çok şeye gebe.. Ondan sonrası için bu günlerde yaşanacak olanlar yön gösterici olacak. Yani kriz devam edecek. Ufuk’ta bu günden yarına bir rahatlama yok.

ABD BOP’daki bölge ile ilgili hedefleri, tüm dünya için yeniden hayata geçirecek. Yani hedefleri devletlerin sınırlarını, rejimlerini, iktidar yapılarını, paralarını, hukuk düzenlerini yeniden tanımlamak. TransHumanizm’le birlikte İnsan nüfusunu azaltmak en büyük gayelerinden biri. Yani hayatta kalacak olanlar da o bildiğimiz biyolojik insan olmayacak. Beyinlerine Chip takıldıktan sonra biyonik robota dönüştürülerek, Nesnelerarasıİletişim’in NESNEsi olacaklar. Din, tarih ve ahlakı da resetlemek istiyorlar.

Eğer süreç kontrolden çıkarsa, ki Şeytan ve onun dostları bunu istiyorlar, bugün yaşadıklarımızın daha fazlasının yaşanabileceği yeni bir dünya savaşına evrilecek.. Yarın ABD, bölgedeki üslerinden İrana saldıracak olursa, biz ne yapacağız. İran’da saldırı nereden geliyorsa orayı vuracak. Bu arada şunu bilelim, bizim bütün kamu ve özel verilerimiz klonlanmanın ötesinde artık aktüel olarak izleniyor. Hazine ve maliye bakanlığı 2019’da, Bilgi teknolojileri genel müdürlüğü üzerinden CheckPoint güvenlik sistemini bunlardan almış. Zaten internet ve GSP üzerinden, 5G ve Starink’ler üzerinden her kişi, her ev, her iş yeri, her devlet hizmet binası, sokaklar izleniyor. “İranlı komutanı yatak odasında vurmuşlar” diyorlar. O yapay zekanın işi. İranlı komutan değil, tele kızlar, uyuşturucu dağıtan torbacılara varana kadar izliyorlar.

Şunu görelim artık: İsrail’in Türkiye dahil pek çok İslam ülkesinde VIP ve CIP işbirlikçileri var. Siyasette, Bürokraside, İş dünyasında, Media’da, Cemaat’lar içinde, Basında, Akademide, sanat dünyasında, spor camiasında her yerde varlar. Şeytanın olduğu her yerde onlar da var. Aslında Bahçeli bir şey söyledi, “İran’a saldırı Türkiye’ye göz dağı vermek” anlamına geliyor dedi.. Mesajları açık, Türkiye eğer İsrail için bir tehdit oluşturacak olursa, İran’da yaptıkları şeylerin daha fazlasını Türkiye’de de yapabilecekleri mesajını veriyorlar. Yani “Kızım sana söylüyorum, gelinim sen dinle” demeye getiriyorlar. Bizi içerideki “dostlarımız” üzerinden de vurabilirler. Bu konunun acil bir şekilde gündeme alınması gerek. Elektronik sistemleriniz o gün çalışmayacak. Kapalı devre çalışacak otonom sistemlere ihtiyaç var. Farklı teknolojilere, savunma sistemlerine ihtiyaç var.

Rusya İran’ı destekliyor. Buna Çin ve Kuzey Kore de katıldı. Rusya’nın İran’a silah sevkiyatı sürüyor. Önceden verilen pek çok silah da var. Öte yandan İran’da ABD, İsrail, AB Ülkeleri istihbaratı ile iş tutan ve NATO’nun operasyon elemanları hem sayıca çoklar hem de, bizdeki gibi her yerdeler ve çok organizeler. Arap ülkelerinin lider kadrosu neredeyse oltayı yutan balık. Biliyorsunuz , “oltayı yutan balık yem istemez”. Ve bunlar gidecekleri limanı bilmeyen rüzgarını kaybetmiş yelkenli bir geminin kaptanına benziyor.. Korkarım böyle giderse İran’dan sonra bu yamyamlar gözlerini Türkiye dikecekler. Kehanetleri de onu söylüyor zaten.. Yaşanan mevcut savaş durumu ile ilgili ABD ve batıda her kafadan bir ses çıksa da savaş borusu öttüğünde hepsi İsrail’in yanında yer alacak.. Aynı zamanda Sünni ve Şii 2 Mehdi’nin ve Mesih’in çıkartılması da böyle bir zamanda sürpriz olmayacaktır. Satanistlerin sahte kutsallıklar icat etmeleri bu anlamda zor değil.. Elon Musk bu iş için uygun bir eleman.

Hayır da şer de Allah’ın iradesi içindedir. Soru şu: biz Allah’ın rızası içinde miyiz? Sonuçta imtihan oluyoruz. Herkesin yapıp-ettiklerinin hesabının sorulacağı bir gün var. Biz kendimizi değiştirmeden, Allah (cc) bizim hakkımızdaki hükmünü değiştirmeyecek. Allah (cc) zalim ve cahil bir topluluğa hidayet nasip etmez. Kurtuluşa erenlerden olmak için önce kendimizi değiştirmemiz, tövbe etmemiz gerekiyor. (Maide 64)’de ne buyuruluyordu: “… (Onlar) Ne zaman savaş için bir ateş yakmışlarsa Allah onu söndürmüştür. (Onlar) yeryüzünde bozgunculuğa koşarlar. Allah da bozguncuları sevmez”. Selam ve dua ile.


Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Haber Vakti » Son Dakika Haber, Güncel Haberler, Gazeteler

YORUMLAR

  • 0 Yorum