Sinemanın türlerini ve aşkın hallerini ustaca işleyen bir film

Fransız sinemasının aynı zamanda aktör, yazar ve yönetmen olan yetenekli sanatçısı Louis Garrel, Mes Deux Amis - İki Arkadaş, La Croisade -

Sinemanın türlerini ve aşkın hallerini ustaca işleyen bir film
11 Mayıs 2023 - 10:51

 

 Haçlı Seferi gibi filmlerden sonraki bu dördüncü yönetmenliğinde göz kamaştırıcı bir işle ekranlara geliyor

MASUM

X X X ½

(L'İnnocent)

Yönetmen: Louis Garrel
Senaryo: L. Garrel, Tanguy Viel
Görüntü: Julien Poupard
Müzik: Gregoire Hetzel
Oyuncular: Roschdy Zem, Anouk Grindberg, Louis Garrel, Noemie Merlant, Jean-Claude Pautot, Yanisse Kebbab, Lea Wiazemsky

Fransız filmi, 2022.

Bu hafta pek yeni film yok ortada... Galiba siyasetteki anormal ısınma insanların beyazperdeyle oyalanma iştahlarını kesti. Ama bir film var ki, gerçekten üzerinde durmaya değer. İşte sevdiğimiz, ama son dönemde en iyi örneklerini pek göremediğimiz Fransız sinemasından gelen bir küçük pırlanta... Cannes 2022'de ödül almış (ama artık festivallere gidemiyoruz!) film, biraz gecikmeyle bize de geliyor.

Açılış hayli sürprizli... Suç ve cinayet üzerine ateşli bir tartışmaya tanık oluyoruz. Oysa burası bir hapishanedir ve gördüklerimiz, çılgın eski aktris ve de tiyatro eğitimcisi Sylvie'nin çabasıyla, bu temalar üzerine bir oyun provasına dekor olmuştur. Hayatı anlaşılan oldukça zor geçmiş Sylvie, 30'unu yeni aşmış oğlu Abel'e yeni babasını açıklar. Yani yeniden evlenme niyetini; hapsin gediklilerinden birkaç kez (on yılda üç kez!) girip çıkmış Michel Ferrand ile...

Oğul için bu bir skandal karardır ve annesine olan büyük sevgisine karşın, hiçbir biçimde razı olmayacaktır. Abel de eski aşkını bir kazada yitirmiştir, yalnızlığı içinde yeni tanıştığı Clemence'le flört etmektedir. O arada Sylvie hapisten çıkan Michel'le evlenir. Michel hapse düşmesine yol açan eski yasadışı işlerini bırakmış gözükür. Ama huylu huyundan vazgeçer mi? Böylece perde ardında yeni işler (bu kez bir İran kökenli havyar kaçakçılığı söz konusudur!) dönerken, Abel ve Clemence olup biteni yakından izleyerek açığa çıkarmaya savaşırlar...

Fransız sinemasının aynı zamanda aktör, yazar ve yönetmen olan yetenekli sanatçısı Louis Garrel, Mes Deux Amis - İki Arkadaş, La Croisade - Haçlı Seferi gibi filmlerden sonraki bu dördüncü yönetmenliğinde göz kamaştırıcı bir işle ekranlara geliyor. Fransa'nın Lyon kenti ve çevresini dekor olarak alan film, François Ozon'un Suç Bende filminden hemen sonra bizleri yine bu özel kültürün bahçelerine alıp götürüyor. Dramatik olaylar Fransız usulü bir mizahla karışıyor; paralel çekimler birden çok bölünen ekranda aynı zamanda karşımıza geliyor. Bu usta işi biçimcilik özellikle son bölümde biraz tiyatro havasına bürünerek daha durmuş-oturmuş oluyor. Final ise hayli sürprizli...

Arada bir başka ilginç öğe var. Abel'in bir diğer 'meşguliyeti' ise büyük bir akvaryumda rehberlik yapmak... Bilimsel adı 'aksolotl akvarium' olan böyle bir dekor da hem filme, hem de Abel kişiliğine ayrı bir eksantrik öğe ekliyor.

Filmin kimi unutulmaz sahneleri var. Baştaki takip sahnesi örneğin... Abel ve Michel'in birlikte kızlarla dans ettiği bölüm... Ya da sonlara doğru, bir soygunun gerçekleşebilmesi için safoş ve tombiş bir şoförü uzun boylu oyalamak gerektiği bölüm... Burada üç oyuncu, Abel (bizzat Louis Garrel), Clemence (Noemie Merlant) ve şoför (Yanisse Kebbab) öylesine bir bütünlük sunuyorlar ki... Zaten birkaç kuşaklık bir sinemacı ailesinden gelen Louis Garrel'i sırf oyunculuğu için bir kez daha övelim... Kebbab için bunun bir ilk rol olduğunu eklemeliyim.

Ama elbette başrollerdeki oyuncular da müthiş. Sylvie'de bana Juliette Binoche'u hatırlatan Anouk Grindberg ve de Michel'de Fransız sinemasının emektarlarından Roschdy Zem. 1965 Fransa doğumlu, ama sanırım Cezayir kökenli Roschdy (Rüştü) de diğer bazıları gibi yazar, oyuncu ve yönetmenlik yapmış. Bunca yıl sonra onu da yeniden bulmak hoş bir sürpriz.

Sonuç olarak türleri ustaca harman eden, bir ana-oğul ilişkisi kadar bir kadının layık olmayan bir erkeğe tutkusunu ele alarak, aşkın en çeşitli hallerini işleyen bu film görülmeye değer.


Atilla Dorsay

[email protected]

YORUMLAR

  • 0 Yorum