Herkes bilir yukarıda'ki başlığın anlamını. Birinin yaptığı ya'da birine karşı yapılan kötülüğün cezasını görmek.
Başkalarına; ilkelce egoistçe ve alçakça, maddi veya manevi yük bindirme, belki'de onun hayatını allak bullak etme planı veya acımasızlığı'da denilebilir buna.
'Hiç bir insan, başkasının günahını çekmez'.(Fatır Suresi 35/8)
Kutsal kitaplarda bu ve buna benzer tespitler, öğütler, dersler varsa'da dünyevi yaşamda iş; hiç'de böyle değildir. Aksine, kazık atan atanadır.
Kazık atan; kazık attığı kişiyi aptal olarak görür. Kendisini'de akıllı zanneder. Daha'da ileri giderek; canını yaktığı kişi için 'ne yapalım akıllı olsaydı' diyecek kadar acımasız, saldırgan, ruhsuz ve ahlak yoksunudur.
Hayatı, kendini, çevresindeki insanları; kendince akıl süzgecinden geçirip yine kendince olumlayan, onlara değer katmaya çalışan, paylaşımı seven herkes en az bir kere, başkasının günahını çekme durumunda kalmıştır kesinlikle.
O günah çekme hikayelerinin etkisi ve acısı unutulmaz unutulamaz.
İnsan olmanın, insanca paylaşımların, yük alınırken kişinin kendinden sunma çabasının; başkasına katkı verme sevinci ve iyi niyet dürtüsünün karşılığı asla ihanet olmamalıdır elbette.
Canlılar dünyasında ihanet kavramı sadece; insan olamamış, insan olma onuruna erişememiş kişilere özgü bir acımasızlığın adıdır.
Acımasızlık ve aymazlık o bireyin değerini sıfıra indiren bir eylem biçimidir oysa.
Ne var'ki kimi insancıklar kendilerini yetersiz bulduklarından acımasızları güçlü bulurlar onlara baş eğmekten sakınmazlar. Dahası; bu acımasızlar onlar için idol haline gelebilir. Bunun yanı sıra kendini sorgulayan, karşısındakini öğrenmeye çalışan, o karşısındakinin ne yapmak istediğine kafa yoranlar, açıkçası, aklını devreye sokanlar elbette'ki daha az hata yapacaklardır her fırsatta ötekilerini gerektiğinde sorgulayacaklardır.
Despotlar, kendini yüksek görenler, aklını çok beğenenler, eleştiriye tahammülü olmayanlar, megalomanlar, küstahlar, bilgisizler, kendini önemli sananlar, cahillikleri ölçüsünde cüretkar olanlar; peşinen zavallılıklarını ilan etmişlerin karşısında elbette acımasızlıklarına dur demeyeceklerdir.
Bu geçmişte'de böyle olmuştur şimdi'de böyle olmaktadır.
Tam'da burada 'her koyun kendi bacağından asılır' söylemine prim vermek doğru olamaz.
O koyunların bana zarar verme noktasında uyukluyor olması; kimilerinin insanca yaşama ve insan olma gayreti içerisinde üzerine düşeni yerine getirme farkındalığını ayakta tutma bilinci; acımasız ve kıyıma yatkın çobanı bertaraf etmeye yetmeyebilir de.
Bütün mesele; çobanın günahını çekmemek için aklımızı olduğunca iyi kullanmak olanı biteni iyi okumaktır.
Sevgilerimle.
YORUMLAR