Melike Karakurt

Melike Karakurt

Hayata dair
[email protected]

' ÇİRKEFLEŞME'

12 Kasım 2018 - 22:25

 Geçenlerde  arabam  ile  geçiyordum  Bostancı  sahilinden.  Bir  arkadaşıma  beş  dakika  uğrayıp  dönecektim.  Deniz  kıyısında  yaşlı  kestaneci  gözüme  takılınca  yavaşladım  kontağı  kapatıp  arabadan  indim.

 Kuzu  kestanelerinin   isli  mis  kokusu  etrafa  yayılmıştı.  Küçük  kese  kağıdını  işaret  edip  'yanıklarından  koyar'mısın'  dedim.  Tam  arabaya  dönecekken  bank'da  oturan  kadın  ayağa  fırlayıp  'Melike'  diye  seslendi.  Okul  arkadaşımın  kardeşiydi.  Birbirimize  doğru  yürüyüp  kucaklaştık.

T.....'nın  gözleri  ağlamaktan  şişmiş,  davul  olmuştu  yüzü.  'Hayırdır'  dedim.

  On  yıl  önce  eşini  kaybetmiş  dul  bir  erkek  ile  tanışmıştı  bir  yıl  önce.  Sevmişler  birbirini.( Bana  göre  kadın  sevmişti  onu,  erkeğinki  ise  beğeni  olmalı!   Böyle  bir  hisse  kapıldım sonrasında)  

'Aman  ne  güzel'  deyiverdim.

T....  devam  etti.   'Kıskanmaya  başladım  onu.  Ama  ne  kıskançlık  bilsen!  Yakınlaştıkça  coştum,  coştukça  sevdim,  sevdikçe  bağlandım.  Bir  keresinde  kıskançlığımın  dozu  artmış  olmalı  farkında  bile  değilim.  Şamar  gibi  bir  tokat  yedim  suratıma  sanki.  'Çirkefleşme'  dedi.

 

  Öykü  yazarı  Tomris  Uyar'a  pek  çok  şair  aşık  oldu  ona  ilgi  duydu.  Kocası  Turgut  Uyar  şu  dizeleri  yazdı  ona.

Şu  bozuk  saat  çalışsa  benim  için  ölümdür.

Bil'ki  akrep  yelkovanı  geçerse,

Atan  bu  yüreğim  durur.

Bir  bozuk  saattir  yüreğim,  hep  sende  durur.

 

  Tomris  Uyar'ı  Cemal  Süreya'da  çok  sevdi.  Tanıştıklarında  ikisi'de  evliydi.  Aşkları  için  eşlerinden  boşandıklarını,   evimize  iki  kez  konuk  olan  Cemal  Süreya'nın  kendisi,  eşime  mahcup  anlatmıştı.  Sanırım  Tomris  Uyar  Ülkü  Tamer  ile  evli  idi.

Çok  gençtim  o  zamanlar.  Cemal  bey,  yıkık  çökmüş  çok  bezgindi  o  gün. Sonradan  eşimden  öğrendim'ki  oğlu  ile  acı  şeyler  yaşamıştı. Üzüldüm!

Sonra  geldiğin'de  onu  neşelendirmek  adına;  'şimdi  yüreğiniz  boş'mu'  dediğimde  'hemen  şimdi  şuracıkta  çok  güzel  genç  bir  kadına  aşık  olabilirim'  demişti   mahcup.  Bizler  gülümsemekle  yetinsek'de  ben;  sonrasında  bana  yapılan  bu  iltifatın  iyi  bir  ödül  olduğunu  olgunlaşmaya  başladığımda  anladım.

 

'Ay  ışığında  oturduk

Bileğinden  öptüm  seni

Sonra  ayakta  öptüm

Dudağından  öptüm  seni

Kapı  aralığında  öptüm

Soluğundan  öptüm  seni....

 

Şair  Tomris  Uyar  için  yazmıştı  bu  dizeleri.

 

  Edip  Cansever'de  hayrandı  Tomris  Uyar'a,

'Ben  bu  kış  öyle  üşüdüm'ki  sorma

Oysa  güneş  pek  batmadı  senin  evinde.....'

 

  Cemal  Süreyya  Tomris  Uyar  ile  aşk  yaşadığında  işi  biter  bitmez  doğruca  soluğu  onun  evinde  alırdı.  Tomris  hanım  bir  gün  şaire; ' biraz  geç  gelsen'de  ben'de  işlerimi  bitirsem'.

Şair  o  günden  sonra  Tomris'in  evine  hep  geç  geldi.

Bir  gün;  minik  bir  örtü  sirkelemek  için  pencereyi  açan  Tomris  baktı'ki  kapının  merdivenlerinde  Cemal  Süreya  oturuyor.

Sonra  öğrendi'  ki,  yaz kış  demeyen   Cemal,  o  soğuk  merdivenlerde  vaktin  gelmesini  beklemişti  hep.

 

  'Çirkefleşme'  hitap  şekli;  özellikle:  Birbirini  sevdiğini  söyleyenlerin  ağzına  asla  yakışmayacak  ve  unutulmayacak  bir  çirkin  deyiş.

Anlamına  baktığınızda'da  karşılığı:  pis  kokmuş  su,  pislik,  çirkinliğe  vurgu  yapan  her  türlü batak   çirkinlik.

 

Aşk  deli  dolu,  aşk  hırçınlık,  aşk  biraz'da  kıskançlık  değil'midir  ve  zalim!

Aşkın  güzelleşmiş  bilge  hali  ise  sevgidir.

Bu  duygulara   'çirkefliği'  karıştırmak  söyleyenin  kişiliği  hakkında  ip  uçları  veriyor  zaten.

  P......ye  son  sözüm  şu  oldu.  Sana  göre;  yaşadığın  bütün  güzelliklerin  kötü  bir  bonus'u  olmuş  o  çirkin  yakıştırma.  'Unut  Gitsin!.

 

Sevgilerimle.  

YORUMLAR

  • 0 Yorum