Yokuş başına geldiğinde,
Bodrum'u göreceksin.
Sanma'ki sen,
Geldiğin gibi gideceksin.
Senden öncekiler'de böyleydiler,
Akıllarını hep Bodrum'da bırakıp gittiler.
''Halikarnas Balıkçısı'' Cevat Şakir Kabaağaçlı' ya ait bu dizeler; pek çok şiir, deneme, roman ve günlük yazılarında olduğu gibi, Balıkçının Bodrum'a olan tutkusunun izlerini taşır.
''Merhaba çocuklar, merhaba dünya, merhaba Azra'' sözüyle başlar konuşmasına.
Ona göre ''Merhaba''; Rahat edin. Benden size kötülük gelmez, anlamındadır.
''Halikarnas Balıkçısı'' takma adını Bodrum'un antik çağlardaki adı olan ''Halikarnasos'' dan alır.
Robert Koleji bitirdikten Oxford Üniversitesinde okur.
Bir kaynak'da; asker kaçakları ile ilgili bir yazısından ötürü Bodrum'a sürgüne yollandığı söylense'de bazı kaynaklar; babasını bir tartışma sırasında kaza ile öldürdüğünü yazar.(Antoloji.com)
Halikarnas Balıkçısı sadece Bodrum'u değil, denizi, süngerciliği, gemileri, balıkçılığı, dostluğu ve Azra Erhat'ı çok sever.
İkilinin dostlukları yirmi yıldan fazla sürer.''Aşklarını besleyen yakınlıkları, birbirlerini tamamlayan bu arkadaşlık noktasında duyguların zirvesinde kalabilmiş olmalı'ki, bu aşk ikilinin son nefesine değin sürmüştür''.
''Sende bütün insanları seviyorum. Sen dünyanın bana verdiği bir armağansın'' diye seslenir Azra Erhat'a.
Bu bilge adam, güzel insan, tutsaklığa dair ne varsa reddeder! Onun içindir'ki en sevdiği mitoloji kahramanı ve tanrısı ''Prometheus''dur. Balıkçı; ondaki başkaldırışı hümanizmi sever.
''Sevmek bir denizdir uslanmayan insan yüreğinde''.
Devlerin aşkı demek böyle oluyor.
Sevgilerimle.
YORUMLAR