Saçlarını dağıtırsın
Rüzgarlara bırakırsın
Sen sevmeye yakışırsın
Seni sevmeyen ölsün
Her şey yalan gerçek sensin
Gelirse dert senden gelsin
Bence aşkın kendisisin
Seni sevmeyen ölsün.....
Böyle gidiyor şarkının sözlerİ. Kim yazmış kim bestelemiş bilmiyorum ilgi alanıma'da girmiyor.
Ama: 'Seni sevmeyen ölsün' deyişini çok duydum bir yerlerde okudum. Bunun bir şarkı olduğunu yeni öğrendim.
Ceylan, Güllü, Tüdanya, Bergen, Ebru Gündeş, İbrahim Tatlıses icra etmiş parçayı.
Arabesk; Arap tarzında bir süsleme sanatı olmakla birlikte, toplum olarak bizler,ibu türün benimsenmiş müzik yanı ile ilgiliyizdir.
Genç birine sorsan Gencebay'dan bir kuple okur işin sanat yanını bilmez.
Arabesk; 'Arap müziğini andıran genellikle karamsarlığı konu edinen müzik türüdür'. ( T D K)
Bütün sözlükler bu yön'de tanımlama yapmışlarsa'da 'arabesk' de bana göre neler yoktur'ki?
Kadercilik, ölme isteği, beddua, yukarıda olduğu gibi birilerini cezalandırma'seni sevmeyen ölsün' ya da 'ölürsem kabrime gelme' gibi sitemli sözler ve feryatlar Arabesk' in damardan girme öğeleridir.
Bunlara baktığımızda; Müzik toplum ilişkisi ve yapısı beni çok ilgilendirir.
Ama görüyoruz'ki bizim Ülkemiz'de ' Müzik Sosyolojisi' açısından pek aydınlatıcı yayınlar bulamazsınız.
Ne demiştik? Arabesk'de 'kadercilik'...
Kadercilik; akılcı olsaydı bizlere verilen zekaya o zaman ne gerek vardı?
Verilen aklı katletmek; fatalite mahkumlarının sığınacağı bir konu olmaktan öteye gidemez.
Tanımı ne olursa olsun arabesk; görülüyor'ki bundan böyle, kadercilik ve boyun eğmenin gölgesinde kalacaktır.Böyle olmayı insanlar istiyor zira. Dahası böyle kalmak için direniyorlar acı çekmeyi seviyorlar.
Çünkü kendilerine güvenleri yok. Çünkü kendi başlarına bir şeyler yapma yetisinden mahrumlar. Korkaklar çünkü.
'Bir lokma, bir hırka' zihniyetinde olan sürüler anlaşılıyor'ki toplumların başına hep bela olacaklar!
Oysa üretken toplumlara şöyle bir bakın. Yaşamın bizlere sunulan en iyi, en güzel, en anlamlı, en coşkulu yanlarının peşinden koşmayı isterler.
Ben'de böyle düşünenlerdenim. Çünkü; 'Lirik' 'Lirizm' bir yaşamın içinde sadece insanı mutlu etmekle kalmaz, bireyleri, toplumları üretken yaparken hayata dair renk skalanızı'da zenginleştirir.
O skala hoş görüdür, o skala sabırdır, o skala empatidir, o skala yaşamın özüdür kısacası.
Dün; Haziran seçimlerine giderken, sonrasında yaşadıklarımız iktidarı ve muhalefeti ile tam bir arabesk filim gibiydi.
Sokak aralarında atılan tabancalar, liderlerin söylemleri, vatandaşların; olmaz olsun dedirten arabesk kutlamaları, akıl sağlığı yerinde olmayan bulanık beyinlilerin beyanatları, sosyal medyaya düşen akıl almaz komplo teorilerinin iç yüzü ve daha neler neler...
Arabesk bir şarkı gibi içimi kararttı yaşama sevincimi katletti dün yaşananlar.
Bana;' Onu sevmeyen ölsün' dedirten bir söylemin ima edilmesi gibi geldi bu seçimler.
Halkı, siyasetçisi, muhalefeti, iktidarı 'arabesk' olan toplumdan 'demokrasi' çıkmayacak iyi biline.
Sevgilerimle.
YORUMLAR