PATLAMIŞ MISIR VE KAYIKÇI KAVGASI:

Günlerdir bir bardak suda fırtına kopartıldı, yalandan filmler geri çekildi, filme ortak olan dağıtıcı ile üretici kavga eder gibi yaptılar, sonunda hükümetin hazırladığı sinema kanunu jet hızıyla meclisten geçti, Cumhurbaşkanımızın onayı ile yürürlüğe girdi. Bu müthiş kayıkçı kavgasının kazananları şükranlarını sunmak üzere Beştepe’ye yaptıkları çıkarmayla tüm sinemacıları başarıyla temsil ettiler, hepimizin göğsünü kabarttılar. Hele imzalandı diye ilk müjdeyi alan Yılmaz Erdoğan en acar sinema hakları savunucusu olarak hepimize “oleeeeey” çektirdi. Delegasyondan bir temsilci, yeni sistemin ne kadar pratik ve doğru olduğunu öyle güzel cümlelerle anlattı ki, sanırım Cumhurbaşkanımız ilk defa kurduğu sistem ile ilgili temeli sağlam methiyeler duymuştur sayelerinde, bence danışman kadrosunda boşluk varsa ilk fırsatta bu arkadaşı değerlendirsin. Şahan Gökbakar, yaptığı filmlerin içeriğini açarak milli sinemaya dem vurdu ve umutlu olduğunu söyledi. Böylece Recep İvediğinde bir milli sinema olduğunu anladık. Mahsun, fetöyü öven New yorkta beş minare ve en son tepki çeken Vezir parmağından sonra kendini affettirmek için en mahsun hali ile Türk sinemasını başarı ile temsil etti bu toplantıda. Ha kimler vardı başka Birol Güven senarist, yapımcı, yönetmen sektöre girişi doksanlı yılların sonları televizyon kökenli, Şükrü Avşar sinema salon sahipliğinden, işletmeciliğe, televizyon yapımcılığından, sinema yapımcılığına doksanlı yıllardan beri etkin biri, Muzaffer Yıldırım, Cem Yılmaz’ın yapımcısı, üç beş yıllık bir geçmişe sahip, Timur Savcı televizyon ve film yapımcısı, ikibinli yıllarda ortaya çıkmış, sonradan sektörün ağalarından biri olmuş, Cemal Okan Türk sinemasının en köklü stüdyosu fono filmin sahibi, son yılların film yapımcısı, gruptaki en eski sinemacı, Erol Avcı, Estet video ile sektöre giren film ve televizyon yapımcısı, listeyi uzatmadan şunu söyleyeyim kabul edilen arkadaşların neredeyse tamamı ikibinli yıllarda sektöre girmiş insanlar. BKM, TAFF, AVŞAR, MED, AY, TMC, MİNT, PANA gibi yerli film gişesinin yüzde doksanına sahip bir grup bu. Aralarına kimseyi almak istemeyen, diğer yapımcılar filmlerini girdiğinde, önlerini kesmek için her şeyi yapan, filmleri yatsa bile üç dört hafta çıkarmayacaksınız diye sinemacılara direten güçlü bir tröst bu aslında. Kendilerinden başka kimseye yaşam hakkı vermek istemeyen bir teşkilat ve adını da sinemacılar birleşti diye koymuşlar. Araya da bir iki garnitür iktidar yapımcılarını almışlar, onlarında zaten çoğu televizyoncu, Al sana işte Türk sineması. Nerede diğer ustalar? İkibin yılından önce sinema yapanlar, BİM’de kasiyerliğe falan mı başladı? Filmcilikten başka işi olmayan insanlarla ilgili bir çift lafınız oldu mu sayın sinema temsilcileri? Telif haklarını hatırlattınız mı? Yok. İş güvenliği, çalışma şartları, uzun dizi süreleri konuşuldu mu? Yok. Ne olur Türk sineması adını kullanmayın, kurduğunuz tröste bir ad verin, biz de ona göre mevziimizi alalım.

Birol Güven, Şükrü Avşar, Timur Savcı, Cemal Okan, Muzaffer Yıldırım, Şahan Gökbakar, Çağrı Özeren, Yılmaz Erdoğan, Necati Akpınar, Fatih Aksoy, Mahsun

Kırmızıgül, Kerem Çatay, Mehmet Bozdağ, Serdar Öğretici, Bülent İnal, Burak Özçivit, Oktay Kaynarca, Ata Demirer, Tamer Karadağlı, Şoray Uzun, Demet Akbağ, Raci Şaşmaz, Onur Tan, Bahadır Özdener, Elif Dağdeviren, Şükrü Erol Avcı bulundu.

Muzaffer yıldırım, cem yılmazın yapımcısı 2013 giriş tarihi yapımcı,

Çağrı özeren, şahan gökbakar yapımcısı, giriş tarihi 2015,

Serdar öğretici Abdülhamit, filinta vs. yapımcı 2014

Bahadır özdener, senarist kurtlar vadisi, eşkıya dünyaya hükümdar olmaz