Bülent Pelit

Bülent Pelit

Yeşilcam Anı
[email protected]

TÜRK SİNEMASINDA GİŞE

29 Kasım 2018 - 20:10

Bir dönemin en çok iş yapan filmlerini Muharrem Gürses, Hüseyin Peyda, Cemil Uyanık, Seyfi Havaeri gibi sinemacılar çekti. 1973 yılında ikinci kere çekilen Kara Sevda filmi gelmiş geçmiş en çok işi yaparken, aynı dönem çekilen Canım Kardeşim filmi gişede çakılmıştı, şimdilerde hangisini hatırlıyoruz, tabi ki Canım Kardeşim'i. Kara Sevda'nın yaratıcısı Seyfi Havaeri gibi büyük sinemacılarımız da çözmüştü o dönemler Türk halkını, ticari filmlerinin yanı sıra, sinema tarihine geçen filmlere de imza attılar. Ama ekonomi önemlidir her zaman, hele tam bir geçiş sürecinde sinemacılar bu nabzı tutmak durumundadır Sinema sahipleri bizler gibi romantik değildir, iş yapmadığında filmi söker atar, daha da ötesi salonu bozar, düğün salonu yapar, bilardo oynatır, market yapar vs vs.

Hulki Saner, Çeşme filmini çekip Ferdi Tayfur'u keşfetmeden önce, en ücra sinemalara gidip seyircinin nabzını tuttuğunu anlatır, Sadri Alışık filmlerinden, birden Ferdi Tayfur filmlerine geçiş olur. Bu sinema salonuna giren müşterinin tercihidir.Yılmaz Güney’i tepeden aşağı bakarak, “sen ancak ayakkabı boyacısı oynarsın” diyen bir sinema insanı bir vakit sonra onunla film çekmek için ayaklarına kapanmıştır. Umut filmi gerçekleşene kadar Yılmaz Güney birçok ucuz ticari filmde boy göstermiş ve daha sonra sinema tarihine damga vuracak filmlerinin alt yapısını oluşturmuştur.

Kara Sevda'nın Nuri Sesigüzelli ilk versiyonu da zamanında büyük iş yapmış. Büyük iş derken tek sinemadan bir haftalık hisse ile bir ev alınıyormuş, bazı yazlık sinemaların yarı stadyum büyüklüğünde olduğunu da hatırlatayım öyle şimdiki gibi iki yüz, üç yüz kişilik sinemalar değil, en az bin beş yüz kişilik alanlar. Bundan kırk yıl sonra Recep İvedik hiç hatırlanmayacak, sanırım Şahan Gökbakar'da bunun farkında, o gömlekten kurtulmak için araya başka filmler sıkıştırıyor fakat gerektiği ilgiyi görmüyor tekrar İvediğe sarılıyor. Mezarımı Taştan Oyun, bir Hüseyin Peyda filmi, Atıf yılmaz başlamış yönetmen olarak, ilk denemesi, beğenilmeyince Hüseyin Peyda devam etmiş, hasılat rekorları kırmış, kaç kişi merak edip youtube'da tıklayıp izliyor? Seyirci beğenileri aydan aya bile farklılık gösterebiliyor, ülkenin konjonktürü ile ilgili bir konu bu. Şimdiler de Müslüm gişeleri altüst etti, ama ancak ilerleyen yılar Müslüm filminin bir reklam başarısı mı yoksa sinema başarısı mı bize gösterecek.

Sinema genel müdürlüğünde tek bir filmden toplanacak parayla on tane filmi finanse edecek para birikecek, bence Şahan'da ister, o fondan para alınarak çekilen filmler gibi filmler yapmayı ama kader onu buraya sürüklemiş, Recep İvedik üstüne yapışmış, para da tatlı tabi. Sinemacı memnun, dağıtıcı memnun, yeni dönem destek almaya niyetli olanlarda mutlu olsun. Şahan'ı tek şu konuda eleştirebilirim, bu kadar büyük ekonominin içinde, filminde daha çok profesyonel oyuncu kullanabilir ve bir katma değer yaratmaya katkısı olabilir, bence en büyük zaafı bu. Belki ivedik karakterinin önüne kimse geçmesin diye bu cihete başvuruyor ama benim için bu büyük bir zaafiyet.

YORUMLAR

  • 0 Yorum