YAVUZ öZKAN IN ARDINDAN

1999 yılında Film Yönetmenleri Derneği ile TRT kırk roman konusunda prensipte anlaştığımızda iş nasıl sözleşme yapacağımız konusunda kilitlenmişti. Dernekler ticari faaliyette bulunamıyordu o dönem. Çeşitli formüllere kafa patlatmaya başladık, başka firmalara verelim dedik ama aramızda kabul görmedi, çünkü manipülasyona çok açık bir duruma girebilirdi proje. Başkanımız Yavuz Özkan'a, bir teklif geldi, on baba yönetmen bir vakıf kurmuşlar, yeni bir soluk yaratmak için ancak tutmamış vakıf uyur vaziyette, gelin vakıf üzerine yapalım dediler. Yavuz ağabeyinde aklına yattı, kısıtlı sayıda vakıf üyesi var, beş altı tane üye alma hakları var, yönetim kurulu beş kişi, Yavuz Ağabey ilk toplantıda dört kişinin ismini yazıyor. Yavuz Özkan, Fehmi Yaşar, Handan İpekçi, Bülent Pelit. Diğer yönetim kurulu üyemiz Atıf Yılmaz zaten vakfın mensubu. Vakıftaki ağabeylerden birkaçı benim ismimi çiziyor, bu olmasın diyor, neden diye soruyor Yavuz ağabey? Olmasın işte diyorlar. Yavuz ağabey kağıdı alıyor, bütün isimleri çiziyor benim ismimi yazıyor ve ayağa kalkıyor, vakit ayırdığınız için teşekkürler toplantı bitti diyor, ya ne yapıyorsun Yavuz proje kalacak, dur otur konuşalım vs. Biz çaresini buluruz, sizin vakıf uyuyormuş uyumaya devam etsin diye kalkıyor. Daha sonra ben ve Yavuz ağabey film yön bünyesinde iktisadi işletme kurarak 6 roman yapımını gerçekleştirdik. İşte Türk sineması asla adam satmayan, ilkeli, bilge kişilikli, cesur yürek, devrimci bir emekçisini yitirdi. Yüreğime taş gibi oturdu, içim acıyor.